27 Kasım 2009 Cuma

Bebek Koko

Deniz.. Hoşgeldin. Gerçekten geldin yav.. Koko'nun anne olduğunu kavramak güç.. Hem onun hayatında, hem de ilişkimizde yepyeni bir sayfa açıldı artık..
Annenin karnındayken sen, benim için sadece bir fikirdin. Evirip çevirip, baş edemeyip bir kenara kaldırdığım bir fikir. Yok saydığım, görmezden geldiğim bir şişkinlik. Ama şimdi dışarıdasın. Doğar doğmaz da kestin Koko'yla bağımı. 3 koca gün konuşamadı benimle, hiç olacak şey mi? Kızdım ona çok.. Fakat 4. gün telefonda yorgun ama mutlu sesini duyar duymaz ne oldu biliyor musun? Seni birden çok sevdim. Sanki hep varmışsın gibi, sanki sensiz bir hayatımız hiç olmamış gibi..
Büyüyünce de göreceksin ya, senin bu anan biraz tuhaftır kızım :) Senin geleceğini ilk söylediği kişilerden biriyim diye büyük bir iş yaptı sanıyor. Oysa ben daha öncesinden dahil olmak isterdim olaya. Aklındayken sen daha, rahmindeyken diil. Neyse ki onu böyle sevmek ilk öğrendiğim şeylerden biriydi. Birdenbire açtığı, varlığından haberdar olmadığım gizli kapılarına alıştım. Tamam, hadi çok da haksızlık etmeyeyim, anlamış olmalıydım aklında böyle bir şey olduğunu; ama kabul etmek istemedim galiba. Daha o aşamada görmezden gelmişim belli ki.. Yine de biraz kapris yapıcam sanırım. Madem içimizden biri anne oldu, bunun avantajlarını biraz kullanmaktan bir zarar gelmez, di mi? Tamam, öncelik senin; ama ben de biraz nasiplenirim şefkat hormonlarından.. :)
Hoşgeldin Deniz. Umarım seversin yaşamayı.
bebek seni ay korusun
yeni doğmuş tay korusun
rüzgar olsun sana serçelerin sürüsü
yüreğine sokulmasın acıların birisi
sevdaların kuyusunda ışıklanıp uyusun
uyusun da yalım yalım öpüşlenip büyüsün
büyüsün de sırım sırım yiğitlenip yürüsün
bebek seni kelebek
seni sevinçlerin irisi
seni merak hareket
gonca veren bereket
umutların büyüsü
muştuların sayısı
seni azı dişleri
kuzuların düşleri
seni kırlar seni nar
ceren ceylan şarkılar
seni özlemlerin iyisi
çiçek çiçek kaysılar
filiz filiz uyutsun
çağıl çağıl büyütsün
sana ırmakların köpüğü
sana kucak kucak yeşillik
asmaların sürgünü
yuvadaki üveyik
ışık olsun yetişsin
yetişsin de
şu dünyanın karaları
yaşamanın yaraları
yangınların çıraları
köşe bucak kaçışsın
bebek sana nişan olsun coşkuların gelini
koklayasın dileğince yıldızların gülünü
dar gününde dağlar senin sıkı tutsun elini
bebek seni hayat
seni hayat korusun
Nihat Behram

4 yorum:

Koko dedi ki...

E ben şimdi bunları okur okumaz zırıl zırıl ağlamaz mıyım? Günlerdir süren emzirme-alt değiştirme fillerinin doldurduğu uykusuz gecelerden mi kaynaklı bu şarlamam yok ise "loğusa"lığın fıldır fıldır oynattığı hormonlardan mı?(Bu arada loğusa 40 gün yalnız bırakılmazmış evladım!!!!)Zannımca daha çok bu kadar güzel yazdığından ve ifade ettiğinden durumu!Çünkü "hakikaten geldi lan" duygusu uyandırdı bu arkadaş doğduğunda bende!!Tamam hamileydim ama yine çok güzel ifade ettiğin gibi bir düşünceydi, tamam kabul bende düşünceden öteydi!! Nihayetinde aldığım 20 kilo ve karnımda hissettiğim yumruklar da vardı ama ne bileyim işte şimdi doğunca......!!!
Yazdıklarını okurken bu yavruyu yapmaya nasıl karar verdiğimizi düşündüm, lakin bulamadım!!Oturup üzerinde düşünmedik hiç galiba.Sadece düşükten sonra "E bu olay çok güzelmiş yapsak ya" dedik galiba ve kurduğumuz tek cümle bu oldu.
Hep söylediğim gibi Deniz bize arkadaş geldi yav değil mi?Baktı ki beceremiyoruz bazı şeyleri bize uğur getirmek için geldi.Gerçi geldi geleli beni maymuna çevirdi bu nasıl arkadaşlık ben anlamadım ama tanıma süreci tabe olur böyle şeyler değil mi?
Bak yine höykürmeye başladım alleem yareppim, sana gözyaşları arasından sesleniyorum ey Kiki, cümle alem de duysun!!
SENİ ÇOK SEVİYORUM!!

decato dedi ki...

Kliseye klise demem, klise benim olmadikca. Hayata hayat demem, cocuk sahibi olmadikca.

Tokaku isimli arkadasimiza ve bebisine sevgiler gonderiyoruz (bebis icin anne sutu ve sevgi en onemli unsurlardir).

Fekat yazinin yazarina diyorum ki, ayol sen mi dogurdun sana ne oluyo? Destan yazmis yav :) hepsini de okumadim zaten, klise dolu.

Bu arada bu yorumu yeni yazimin promAsyonu icin yazdim cok belli olmustur herhalde.

Kiki dedi ki...

Yazarım, yazmam, benim blogum diil mi? Asıl sana ne oluyo?
Hem hani senin söyleyecek bir şeyin yoktu? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? :) Yok, bu klişe değil, deyim.
:)

decato dedi ki...

@Kiki: Isabetli olmus, haklisiniz. :)