29 Haziran 2008 Pazar

Kesik Edebiyatı

kesiklerim çok güzel
falçatayı azıcık bastırarak çizik attım
hiçbir şey olmadı önce
ama bir kaç saniye sonra o bölge hafifçe pembeleşti
derken çizdiğim hat kızararak belirginleşti ve hemen arkasından hattın her yerinden aynı anda kan çıktı sahneye
kıpkırmızı, ölümüne güzel bir sıvı
öyle güzel ve öyle neşeli duruyodu ki bakınca mutlu oldum, gülümsedim
bugün kesiğin iki tarafındaki derinin birbirine tutunmasını izliyorum
ben kesip ayırdım onları; ama onlar hiç şikayet etmeden, sakin ve becerikli bir şekilde birbirlerini bulup aralarındaki bağı yeniden örüyorlar
bana gıcıklık olsun diye de örerken kahverengi bir kabuk üretip koyacaklar oraya
ama bu deri çok güzel bir şey, öyle değil mi?
ve dün beynim ve kalbim içeride bir savaş verdi, bir dolu kesik aldı, kanadı, harap oldu
biraz vücudumdaki kesiklerle ve acıyla dengelemek, onlara bir mola verdirmek istedim
bir zamanlar bir şifacı bana demişti ki "kalp çakran tıkanmış senin, sevemiyosun o yüzden"
alıp falçatayı kalp çakramı açasım geldi, " neymiş ulan bu tıkanıklık?" diye
o kadar gıcık oldum ki oraya da bi çizik attım o yüzden

...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

kesikler...içinde biriken mutsuzlukların o kesikle birlikte dışarı çıkması...rahatlattığı anlaşılır gibi ama ya bıraktığı kalıcı iz...onu nasıl açıklayacaksın...bu iz bu mutsuzlukları hatırlatmaycak mı her gördüğünde?
icut